YARGIYA ADALET GETİRMEK

Bir süredir Adalet Bakanlığı’nın ”yargıda reform” hazırlığı içinde olduğu yolundaki haberler muhalefeti de harekete geçirdi. Medyadan öğrendiğimize göre, bu konuda CHP’nin başını çektiği girişim esas olarak Bakanlığın taslağına alternatif olmak üzere anayasa değişikliği dahil bir öneri hazırlığı içindeymiş. Burada benim dikkatimi çeken noktalardan birisi, düşünülen yasal değişikliğin esas olarak zaten anayasal güvence altında olan ”âdil…

Read More

ÇOĞULCULUK, ÇOĞUNLUKÇULUK VE DEMOKRASİ

Siyaset dilinde demokrasi terimi, kendisinden olumlu bir bağlamda söz edildiği çoğu durumda onu niteleyen bir sıfatla birlikte kullanılır; ‘’liberal demokrasi’’, ‘’özgürlükçü demokrasi’’, ‘’anayasal demokrasi’’ gibi. Sıkça başvurulan bu tür kullanımlardan biri de ‘’çoğulcu demokrasi’’ ifadesidir. Demokrasiye ilişkin özellikle normatif söylemde bu terime sıkça başvurulması, ya demokrasinin ancak çoğulculuğu kurumlaştıran bir yapı içinde değerli olduğunu, ya…

Read More

TÜRKİYE BARIŞA MUHTAÇ

Dün ‘’dünya barış günü’’ idi. Barışın evrensel bir değer ve ideal olduğuna şüphe yok. Bu hem dünya barışı hem de ulusal barış için geçerli bir yargıdır. Her iki alanda da barış, özgürlük ve adaletle birlikte, medenî bir toplumsal varoluşun zorunlu temeli olduğu kadar, hem bireylerin hem de genel olarak toplumların esenlik ve refahının da başlıca…

Read More

MUHAFAZAKÂR-DEMOKRAT MI, LİBERAL-DEMOKRAT MI?

Yedi Temmuzda çıkan ‘’ Babacan-Gül İkilisi Türkiye’yi Normalleştirebilir Mi?’’ başlıklı yazımda özetle, esas olarak AKP’nin başlangıçtaki reformist kimliğini sahiplenme iddiasında olduğu ve partinin o zamanki kadrosundan devşirilen bir ekiple çalışacağı izlenimi veren Babacan-Gül hareketinin partileşmesi durumunda iktidar olmasının kolay olmadığını, bir şekilde iktidara gelse bile, hem kadrosu hem de tabanı itibariyle AKP’nin devamı gibi algılanacak…

Read More

”CEHENNEMLİK” TARAFSIZLIK

Dante Alighieri’ye (1265-1321) atfedilen şöyle bir söz vardır: ‘’Cehennemin en sıcak bölümleri ahlâkî kriz anlarında tarafsızlıklarını sürdürenlere ayrılmıştır.’’ Dante’ye atfedilmesinin doğru olup olmadığı bir yana, bu sözün, üzerinde ciddi olarak durmamız gereken bir mesaj içerdiğine şüphe yok. Şimdi, tarafsızlık pasif bir tutum olduğu için, ilk bakışta, ‘’şu veya bu konuda veya ihtilâfta yahut şu veya…

Read More

ÖZGÜRLÜK-GÜVENLİK DENGESİ Mİ DEDİNİZ?

Özgürlük-güvenlik ilişkisi her zaman hukuk ve siyasetin zor bir sorunu olmuştur. Bu zorluğun önemli bir nedeni, devletlerin genellikle özgürlük karşısında güvenliğe öncelik vermeleridir. Devletlere insan haklarına saygı ödevinden sapma gerekçesini en fazla güvenlik ve terörle mücadele mülâhazaları verir. İnsanların güvenlikçi söylemin gözde sloganı olan ‘’özgürlük-güvenlik dengesi’’ni genellikle pek sorgulamaksızın kabullenmeleri söz konusu zorluğu daha da…

Read More

KOLLEKTİF HAKLAR TARTIŞMASI VE KÜRT SORUNU

GİRİŞ Kürt sorununun çözümü için hükümetin başlattığı girişim “kolektif haklar”la ilgili bildik tartışmayı yeniden gündemimize soktu. Bu çerçevede Kürt siyasî hareketi çevrelerinden zaman zaman seslendirilen bazı siyasî talepler kolektif hak talebi şeklinde algılandığından, sadece “Devlet” tarafından değil, entelektüel Türk kamuoyunca da sempatik karşılanmıyor. Kolektif haklar karşıtı söylem, bilinçli veya bilinçsiz olarak, geleneksel liberal argümanları kullandığı…

Read More

YENİDEN ”HALKSIZ DEMOKRASİ, HAKSIZ HUKUK”

  Türkiye’nin siyasî rejimini ‘’Halksız Demokrasi, Haksız Hukuk’’ olarak tanımlayan yazıyı (Star, 2 Ocak 2010) kaleme alalı neredeyse on yıl oluyor. Öyle sanıyorum ki, bu formül rejimimizin bugünkü durumunu anlatmak için daha uygun. Başlıktaki ibareyi şu şekilde yeniden yazarsam sanırım içerdiği ironi daha iyi anlaşılacaktır: ‘’Halk-sız Demokrasi­, Hak-sız Hukuk’’. Yani, Anayasa Türkiye Cumhuriyeti’ni her ne…

Read More

HUKUK ”DEVLET BUYRUKLARI” DEMEK MİDİR?

I Hukuk nedir?… Hukuk devlet tarafından cebren uygulanan herhangi bir normlar sistemi demek midir? Gerek yapılışı gerekse muhtevası bakımından yönetilenlerin irade ve rızasından, onların adalet ve esenlik beklentisinden bağımsız olarak, tamamen devletin tek-taraflı dayatması şeklinde ortaya çıkan bir cebrî normlar sisteminin varlığı ‘’hukuk’’ sayılmak için yeterli midir? Eğer öyleyse, ‘’hukuk’’ denen fenomenin, silâhlı gücü sayesinde…

Read More

GÜVENLİK DEVLETİNİN KONSOLİDASYONU

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) bugünlerde kuruluşunun 18. yılını kutluyormuş. Bu arada ben de merak ediyorum, AKP’liler neyi kutluyorlar acaba diye?… Demokrasi, özgürlük ve refah vaadiyle yola çıktıktan 18 yıl sonra Türkiye’yi bir ‘’güvenlik devleti’’ne dönüştürme konusunda gösterdikleri ‘’başarıları’’nı mı kutluyorlar?… Sahiden, tipik bir güvenlik devleti rejimi olan ‘’28 Şubat’’ın başlıca mağduru olma konumundan, Millî…

Read More