DEPREM DÜŞÜNCELERİ: DAYANIŞMA, GÜVEN VE MORAL OTORİTE

Geçen haftaki yazımda ülkemizin maruz kaldığı büyük deprem felâketinin ilk sonuçlarının çağrıştırdığı duygu ve düşüncelerimi paylaşmıştım. Felâketin üstünden neredeyse iki hafta geçmiş olmasına rağmen arama-kurtarma çalışmaları halâ devam etmektedir ve deprem artığı enkazlardan halâ hem sağ olarak kurtarılan insanlar hem de ölü bedenler çıkarılıyor. Sayılar ürkütücüdür: Ölü sayısı 40 bine yaklaşmış bulunmaktadır, yaralı olarak kurtarılan…

Read More

DEPREM AFETİ VE SONRASI

Bir hafta önce maalesef ülkemiz büyük bir felâkete maruz kaldı; Kahramanmaraş merkezli şiddetli bir deprem bu şehir yanında Antakya ve Adana başta olmak üzere toplam 10 ilde büyük hasara yol açtı. Şiddeti ve kapsadığı alan itibariyle az rastlanır büyüklükteki bu deprem maalesef çok büyük acılara neden oldu, tabiatıyla etkileri de deprem bölgesiyle sınırlı kalmadı. Bu…

Read More

İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ VE KUTSALLIK

Önce İsveç’te, ardından Hollanda’da Kur’an kitabını (Mushaf) yakma gösterileri, beklenebileceği gibi, birçok Müslüman toplumda, bu arada Türkiye’de de infial uyandırdı. Bu arada Türkiye hükümeti bunu aynı zamanda bir diplomatik meseleye dönüştürdü.  Bu müessif olaylar ayrıca ifade özgürlüğünün mahiyeti ve sınırları meselesini yeniden gündeme getirdi. Bu konudaki baskın anlayışa göre, toplumun genelinin kutsal saydığı değer ve…

Read More

VELİ KONDAK’IN ARDINDAN: SESSİZ YAŞADIM, KİM BENİ NERDEN BİLECEKTİR

Merhum Mehmet Âkif kendisi için yazmıştı: ‘’Sessiz yaşadım, kim beni nerden bilecektir?’’ Bu sözün şairin kendisi için ne kadar doğru olduğunu bilemem ama, ben öyle bir dostumu kaybettim ki bu mısra neredeyse onun için yazılmış gibi. Evet, geçen Perşembe günü akşamı bir dostumun, sevgili Veli Kondak’ın ölüm haberini aldım büyük bir üzüntüyle. Böylece, rahmetli Kâzım…

Read More

MİLLİYETÇİLİĞİN PATOLOJİSİ

Başka birçok kavram veya ideoloji gibi milliyetçilik te mahiyeti sıkça yanlış anlaşılan bir ideoloji veya doktrindir. Nitekim, ‘’sokaktaki insan’’a göre milliyetçilik kendi ulusunun iyiliğini düşünmek demektir. Tahsil ve terbiye ile (yoksa ‘’talim ve terbiye’’yle mi demeliydim?) ‘’aydınlanmış’’ olanlar ise bu konuda daha ‘’sofistike’’dirler; onlar milliyetçiliği grup aidiyeti ve bağlılığı duygusunun daha gelişmiş ve ‘’ileri’’ biçimi…

Read More

TÜRKİYE’DE HUKUK VAR MI?

Türkiye’de kanunlar var mı, var. Kanunları uygulamakla görevli mahkemeler ve hâkimler var mı, var.  Peki, Türkiye’de hukuk var mı, yok. Evet, Türkiye’de “hukuk” yok. Peki nasıl oluyor da kanunlar ve mahkemeler var olduğu halde hukuk yok oluyor?… İlk akla gelen cevap herhalde şu olurdu: Evet, kanunlar var ama bunlar sahici anlamda kanun değil; mahkemeler de…

Read More

İKTİDARIN ANAYASAYA AYKIRI SEÇİM PLANI NE ANLAMA GELİYOR?

Çok ilginç bir seçime doğru gidiyoruz. Eğer AKP-MHP cenahından gelen sinyaller önümüzdeki haftalar ve aylarda yaşayacaklarımızı doğru bir şekilde haber veriyorsa, cumhurbaşkanlığı ve yasama organı seçimleri 14 Mayıs’ta yapılacak demektir. Eğer öyleyse, bu, iktidar cenahının katmerli bir anayasa ihlâline hazırlandığı anlamına gelmektedir. Bu katmerli anayasa ihlâlini şöyle özetleyebilirim: Görevdeki Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan kendi aldığı ‘’seçimlerin…

Read More

BİREYCİLİK, DAYANIŞMA VE KOLEKTİVİZM

Ondokuzuncu yüzyılın sonlarında Alman sosyolog Ferdinand Tönnies (1855-1936) sanayileşmenin toplumsal yapı ve kurumlar üzerindeki etkilerini ele aldığı Gemeinschaft und Gesellschaft (1887) adlı eserinde geleneksel cemaatçi-dayanışmacı toplumsal yapıların yerini gitgide bireyci toplumsal formasyonlara bıraktığını tespit ediyordu. Tönnies’e göre, sanayileşme öncesinin geleneksel toplumu ‘’birincil’ ilişkiler ve bağlılıklara dayanan ve grubun ortak amaç ve değerlerini bireyselliğin (bireysel ilgi…

Read More