YENİDEN NORMALLEŞME: ZOR AMA İMKÂNSIZ DEĞİL

Türkiye’nin 2013 sonlarından itibaren içine girmiş bulunduğu ve 15 Temmuz’dan sonra iyice sıkışmış olan uğursuz kıskaçtan bir an önce kurtulmak zorunda olduğuna şüphe yok. Ne var ki, maalesef ufukta halâ bir ümit ışığı görünmüyor. Geçen ay yapılan Anayasa değişikliği referandumuna bağlanan ümitler de ne yazık ki sönmüş durumda. Ülkemiz gerçekten de zor günlerden geçiyor ve…

Read More

İKTİDAR TUTKUSU VE “BÜYÜK ADAMLAR”

Lord Acton’ın (1834-1902) meşhur vecizesini hemen hemen herkes bilir: “İktidarın yozlaştırma eğilimi vardır, mutlak iktidar ise mutlaka yozlaştırır.” Aslına bakılırsa, bu bağlamda “yozlaştırma” kelimesi yetersiz kalmaktadır. İngilizce orijinalinde düşünür “corrupt” fiilini kullanır ki bu aslında “tefessüh ettirme”, “bozma”, “saptırma”, “yoldan çıkarma” gibi anlamlara gelir. Böylece düşünür demiş oluyor ki, iktidar dediğimiz şeyde insanı yoldan çıkarma,…

Read More

EGEMEN DEVLETTEN SAHİCİ DEMOKRASİYE

  Yıllar önce Yeni Yüzyıl gazetesinde (1994) yayımlanan ilk yazımın başlığı şöyleydi: “Egemenlik: Çağdışı Bir Kavram”. Zamanla hukuk ve siyaset teorisi okumalarım devam edip te bu meselelere vukufum arttıkça egemenlik konusundaki düşüncem sarsılmak şöyle dursun, daha da güçlendi: “Egemenlik” kesinlikle bu çağın kavramı değil! Birçok kişinin aklına hemen “küreselleşme”nin sonuçlarıyla ilgili bir olguya işaret etmek…

Read More

ÖZGÜRLÜK, REFAH VE PİYASALAR

ÖZGÜRLÜK, REFAH VE PİYASALAR   Genel bir eğilim olarak insanlar her şeyi bilen ve her şeye gücü yeten, hayırhah bir merkezî elin bütün kötülükleri kaldırıp dünyayı iyileştirebileceğine, bu yolla dünyada cennetin kurulabileceğine inanırlar. Buna bağlı olarak, çoğu kimse, meselâ yoksulluğun ve ‘’adaletsiz gelir dağılımı’’nın toplumsal ve iktisadî ilişkilerin iyi niyetli bir irade tarafından tanzimi ve…

Read More

TÜRKİYE’NİN DENETİMSİZ VE DENGESİZ REJİMİ

Günümüzde demokrasi deyince akla gelen Batı Avrupa’da ve Kuzey Amerika’da geçerli olan liberal temsilî demokrasidir. Bu rejimlerin ‘’liberal’’ olmaları, oralarda seçilmiş iktidarların yönetim yetkisinin sınırlı olduğu anlamına gelir. Bu bir yandan yönetimin kapsamının konu bakımından sınırlı olduğu, yani kamusal kararlarla toplumsal hayatın her alanının düzenlenemeyeceği anlamına gelir. Öte yandan, sınırlı yönetim keyfîliğe yer bırakmayacak şekilde…

Read More

TÜRKİYE’DE ‘’LOCAL GOVERNMENT’’ VAR MI?

Türkiye’de geçen 31 Mart’ta mahallî idare seçimleri yapıldı. Son yıllarda âdet olduğu üzere, seçim sonuçları üzerinde siyasî partiler arasında anlaşmazlıklar ortaya çıktı ve hararetli tartışmalar yaşandı. Bu konudaki tecrübesi bir buçuk asra yaklaşan ülkemizde seçim sonuçlarının taraflar arasında halâ kavga-dövüş konusu olması ne hazin tecelli!… Besbelli ki, bu nahoş durum Türkiye’nin 2013’ten itibaren içine girdiği…

Read More

HUKUKUN İŞLEVİ

  Daha önceki bir yazımda doğru anlamda hukukun ne anlama geldiği üstünde durmuştum. Bugün ise hukukun işlevini ele almak istiyorum. ‘’Hukukun işlevi’’nden kasıt, kısaca, hukukun neye yaradığıdır. Daha somut olarak belirtmek gerekirse: Hukuk bireylere ve genel olarak topluma hangi vazgeçilmez somut yararlar sağlar?… Her şeyden önce şunu belirtmek gerekir: Başka kural sistemleri ile birlikte ama…

Read More

DEMOKRASİ NEDİR

Medenî dünyada bugün en fazla itibar edilen siyasî ideal demokrasidir. Demokrasinin bu saygınlığının nedenlerinden biri, kendi başına değeri yanında, onun başka bazı siyasî değer veya idealleri de içine alan daha genel ve hatta üst bir değer olarak görülmesidir. Nitekim, çoğu insan için demokrasi sadece siyasî katılım ve eşitlik değildir; o aynı zamanda özgürlük, adalet, barış…

Read More

DEVLET TAPINMASI VE BEKÂ SORUNU

  Türk kültürünün neredeyse ayırt edici özelliğidir devlete tapınmak. Sözümona ‘’bekâ’’ kaygısının bizim siyasî gündemimizden hiç düşmemesinin ana nedeni budur. Bunun da arkasında, Türkiye’de devlet-toplum ilişkilerine ‘’hikmet-i hükümet’’çi bakışın hâkim olması yatmaktadır. Devlete tapınmak 16. yüzyıldan itibaren modern devletin ortaya çıkışıyla yakından bağlantılıdır. Bunu derken, elbette, modernliğin doğum yeri olan Avrupa’da insanların fiilen devlete taptıklarını…

Read More

HUKUK NEDİR?

Hukuk her yerde toplum olarak var olmanın vazgeçilmez temelidir. Eski Romalıların dediği gibi, ‘’nerede toplum varsa, orada hukuk vardır’’ (Ubi societas, ibi ius). Hukuk bu anlamda evrensel olmakla beraber, hukukun gerek mahiyeti gerekse toplumsal işlevi hakkında yaygın bir bilgisizlik vardır. Nitekim, insanlar genel olarak hukuku, müeyyideyle tahkim edilmiş devlet buyrukları toplamı olarak düşünürler. Daha üzücü…

Read More