AYDIN VE ENTELEKTÜEL

Türkçede ‘’aydın’’ ve ‘’entelektüel’’ kelimeleri genellikle aynı anlamda kullanılmaktadır. Buna göre, aydın ve entelektüellerin ayırt edici özelliği bunların okuyan-yazan, kültürlü ve düşünen kişiler olmalarıdır. Başka bir anlatımla, her iki grupta da ağır basan özellik zihinsel ilgiler ve/veya faaliyetlerin öne çıkmasıdır: Aydınlar ve entelektüeller esas olarak zihinsel donanım ve faaliyetleriyle temayüz eden ve toplumsal konumları daha…

Read More

”YENİ TÜRKİYE” Mİ DEDİNİZ?

  AKP’nin gözde sloganı “Yeni Türkiye”, aslına bakılırsa, çağrışımları bakımından hiç de yeni değil. Bununla üç aşağı-beş yukarı muhafazakâr-sağ geleneğin “Büyük Türkiye” vizyonu kastediliyor: “büyük, güçlü ve kalkınmış bir Türkiye”. AKP’nin sözde “yeni” vizyonunun öncekilerden en belirgin farkı, iktisadî kalkınma ve refah odaklı eski anlayışta bir ağırlık kaydırması yapmak suretiyle, “büyük”lüğü aynı zamanda emperyal bir…

Read More

BARIŞ VE ADALET: HANGİSİ ÖNCE GELİR?

Günümüzün önde gelen özgürlükçü düşünürlerinden Chandran Kukathas ‘’Liberal Takımadaları’’ (The Liberal Archipelago, 2003) adlı baş eserinde ve başka bazı yazılarında, ısrarla, siyaset felsefesinin ele alması gereken asıl sorununun ‘’adalet’’ değil ‘’barış’’ olduğunu savunmaktadır. Bu, 1992’de yayımlanan çığır-açıcı denemesinden (‘’Are there any cultural rights?’’) itibaren, onun etnik-kültürel ve dinî bakımlardan heterojen toplumlarda farklı grup veya toplulukların…

Read More

MUHAFAZAKÂR-OTORİTER SOSYAL MÜHENDİSLİK

Cumhurbaşkanı Erdoğan hafta sonunda Ensar Vakfı’nda yaptığı konuşmada çok ilginç şeyler söyledi. Önce bu konuşmadan bazı alıntılar: “Biz 14 yıldır kesintisiz hamdolsun siyasî iktidarız ama hala sosyal ve kültürel iktidarımız konusunda sıkıntılarımız var. (…) İmam hatiplere olan ilginin artması, tüm okullarda Kur’an-ı Kerim, Siyer-i Nebi, Osmanlıca gibi derslerin seçmeli olarak okutulması başlı başına çok güzel…

Read More

DEMOKRASİYİ KİLİTLEYEN DÜŞMAN KARDEŞLER

Çeyrek yüzyıl önce kaleme aldığım “Alternatif Fobiler: Din ve Demokrasi” başlıklı yazıyı şöyle bitirmiştim: “Sonuç olarak, Türkiye’de demokrasinin en temel açmazı, yukarıda işaret edilen iki-yönlü kıskaçtan bir türlü kurtulamamasıdır. Bir yandan laikçi Kemalistlerin din ve demokrasi fobisi, öbür yandan da çatışmacı İslamcıların demokrasi fobisi Türkiye’deki demokrasi çabalarını zora koşmaktadır. Çözüm, bu gruplar da dahil olmak…

Read More

”ÖZERK KURUMLAR” MI DEDİNİZ?

Liberal-demokratik rejimlerin gayet anlamlı sembolleri bunlar: parlamento, özerk kurumlar, bağımsız yargı. Parlamento, toplumun demokratik temsilcilerinin kamusal meseleleri halka açık bir şekilde tezekkür edip karara bağladıkları yer; özerk kurumlar, çoğunluk iktidarının partizan kaygılarla müdahale edemeyeceği uzman kurumlar; bağımsız yargı, hak ve adaletten başka hiçbir politik veya kişisel kaygının yönlendiremediği mahkemeler sistemi. Gel gör ki, bugün Türkiye’de…

Read More

GÜNAH KEÇİSİ OLARAK NEOLİBERALİZM

I. Giriş ‘’Neoliberalizm’’ birkaç onyıldır akademik söylemin ve kamusal tartışmanın popüler kavramlarından bir durumunda olmakla beraber, terimin aslında neyi veya neleri ifade ettiği konusunda tam belirsizlik yaşanmaktadır. Başlangıç olarak kısaca denebilir ki, bu terim yaygın kullanımdaki anlamıyla günümüz Solunun küresel ölçekteki ‘’günah keçisi’’, aslında ise bir kamu politikaları önerisinin adıdır. Aşağı yukarı otuz yıl öncesine…

Read More

REJİM KAVRAMLARI

Günlük dilde siyasî rejimlerle ilgili terim ve sıfatlar çoğu zaman yanlış kullanılmaktadır. En azından Türkiye’de bu konuda akademik dil de maalesef yeterince özenli değildir; zaman zaman sosyal bilimcilerin bile bu kavramları gelişigüzel kullandıklarına tanık oluyoruz. Onun için, bu yazıda siyasî rejimlerle ilgili temel kavramları genel okuyucu için kısaca aydınlatmak istiyorum. (Bu konuda ayrıca Anayasa Hukukuna…

Read More

SORUN DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI’NIN VARLIĞIDIR

Diyanet İşleri Başkanı’nın geçen haftaki Cuma hutbesi başta LGBT topluluğu olmak üzere pek çok kesimin tepkisini çekti. Tepki özellikle Başkanın şu sözlerine yönelikti: “İslam, zinayı en büyük haramlardan kabul ediyor. Lutiliği, eşcinselliği lanetliyor. Nedir bunun hikmeti? Hastalıkları beraberinde getirmesi ve nesli çürütmesidir bunun hikmeti.” Tepki gösterenlerin bir kısmı Başkanın yetkisi dışında konuştuğunu, bir kısmı sözlerinin…

Read More

KÜLTÜR VE ÖZGÜRLÜK

Nobel Edebiyat Ödülü sahibi ünlü romancı Mario Vargas Llosa 2001 yılında Foreign Policy dergisinde yayımlanan ‘’Özgürlük Kültürü’’ başlıklı denemesinde şöyle yazıyor: ‘’Kültürlerin bize öğrettiği en takdire değer ders, onların varlıklarını sürdürmek veya canlı kalmak için bürokratların veya komiserlerin korumasına da, demir parmaklıklar arkasında tutulmaya veya gümrükler tarafından tecrit edilmeye de ihtiyaçları olmadığıdır. Aksine bu gibi…

Read More