HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNE GİRİŞ

Hukuk toplum halinde yaşamanın zorunlu bir unsurudur. ‘’Nerede toplum varsa orada hukuk (da) vardır’’ (Ubi societas ibi ius) şeklindeki ünlü Latin vecizesi bu gerçeğin yüzyıllar ötesinden gelen özlü bir anlatımıdır. Toplum her şeyden önce ortak yarar için bir işbirliği girişimidir. Öte yandan, farklılıklar içerdiği ölçüde toplum aynı zamanda bir çatışma potansiyeli de taşır. Dünya görüşleri,…

Read More

TÜRKİYE’DE DEVLET VE TOPLUM

‘’Devlet ve Toplum’’ ifadesi insanların zihninde genellikle devletle toplumun organik olarak bağlantılı olduğu ve devletin toplumun bir türevi olduğu çağrışımı yapar. Aslına bakılırsa, organik bağlantıyı bir yana bırakırsak, bu düşünce Hegel ve Marx’tan önceki klasik sosyal teorinin, İskoç Aydınlanması düşünürlerine kadar geri giden yaklaşımıyla tutarlıdır. Bu teori ‘’sivil toplum’’u esas olarak kendi-kendini düzenleyen özerk bir…

Read More

SORUN SADECE ”HÜKÜMET SİSTEMİ” DEĞİL

Son zamanlarda Türkiye siyasetinin hâlihazırda içinde bulunduğu çok yönlü sorunu ‘’hükümet sistemi’’ sorunundan ibaret olarak görmek yönünde yaygın (ve yanlış) bir eğilim var. Meseleye böyle bakıldığı için, soruna çözüm olarak en çok seslendirilen de ‘’güçlendirilmiş parlamenter sistem’’e dönüş olmaktadır. Bu yazıdaki asıl konum o değil ama, yine de bu formüldeki ‘’güçlendirilmiş’’ nitelemesi hakkında kısa bir-iki…

Read More

”REFORM VAADİ”NDEN SONRA…

Geçen haftaki yazımda AKP hükümetinin reform vaadi izlenimi yaratan açıklamalarını ihtiyatlı bir iyimserlikle karşılamıştım. Aradan geçen bir hafta içindeki gelişmelere bakınca, ne yazık ki bu konuda ‘’ihtiyatlı iyimserlik’’in bile fazla bir iyimserlik olduğunu düşünmeye başladım.   Bu süre içinde neler olduğunu bir hatırlayalım. Önce, ‘’Kanal İstanbul’’ adlı ucube projeye karşı afişler astırdığı için İstanbul Büyükşehir Belediyesi…

Read More

REFORM VAADİ: BİR İYİ BİR KÖTÜ HABER

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hafta içinde partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamalar kamuoyu tarafından iktidarın bir reform hazırlığı içinde olduğu şeklinde algılandı. Eğer bu izlenim doğruysa, önümüzdeki aylarda hükümetin dış politikada, ekonomide ve hukukta birtakım iyileştirmeler yapacağını bekleyebiliriz. Gerçekten de Cumhurbaşkanın Türkiye’nin dış dünyayla ilişkiler hakkındaki sözleri bir süredir rotasından sapmış olan dış politikanın yeniden barışçı ve uzlaşmacı…

Read More

İSLÂM, HOŞGÖRÜ VE ŞİDDET

Fransızlar iki hafta önce bir öğretmenin başı kesilerek öldürülmesi dehşetine tanık oldular. Vahşetin fâili maalesef bir müslümandı. Bu vahşînin sözümona gerekçesi de, maktul öğretmenin derste öğrencilerine Charlie Hebdo dergisinin Hz. Muhammed’le ilgili karikatürlerini göstermiş olmasıydı. Bu feci olayın Türkiye’deki yankılarına bakınca, kendimi kızgınlık ve utançla karışık bir şaşkınlık içinde buluyorum. İki nedenle: İlk olarak, bu…

Read More

BİZDE ÖYLE BİR KAYIT YOK

Mayıs 2014’te kaleme aldığım ‘’Güvenlik Devletine Doğru’’ başlıklı yazıda şöyle demişim: ‘’Millî İstihbarat Teşkilâtı’nın yapısını ve işleyişini yeniden düzenleyen malum kanunu çıkarmak suretiyle, AKP iktidarı son yıllarda içine girdiği devletleşme yolunda ileriye doğru büyük bir adım daha atmış oldu./ Böylece, AKP sayesinde güvenlik ve istihbarat odaklı yeni bir devlet anlayışına geçmek üzereyiz.’’ Siyasî hayatımızda o…

Read More

CUMHURBAŞKANLIĞI VE DİNDARLIK

Türkiye Cumhuriyeti’nin yurttaşları olarak, son yıllarda kamusal pozisyonları işgal edenlerin sözleri ve eylemleriyle makamlarının kamusal niteliğiyle uyuşmayan duruşlar sergilemelerini kanıksamış durumdayız. Böyle davrananların başında da maalesef görevdeki Cumhurbaşkanı gelmektedir. Belirtmeliyim ki, bu durum hukukun üstünlüğüyle ve-demokrasiyle olduğu kadar, daha temelde Türkiye’nin bir cumhuriyet olmak iddiasıyla da bağdaşmamaktadır. Halihazırdaki Cumhurbaşkanının son yıllarda gitgide artan şekilde kamusal…

Read More

”ADALET MÜLKÜN TEMELİDİR”

Özgürlük, barış ve eşitlik gibi, adalet de temel ahlâkî değerlerden biridir. Kadim çağlardan beri adalet ‘’erdemli’’ insanın olduğu kadar, ‘’iyi toplum’’un da karakteristik özelliklerinden biri sayılmıştır. Başka bir deyişle, adalet hem bireysel hem de toplumsal-siyasal bir erdemdir. Ancak, modernlik öncesi dönemlerde baskın olan anlayışa göre, adalet öncelikle bireysel bir meziyetti. Bu anlayış çerçevesinde, ‘’devlet’’in adilliği…

Read More

SİVİL DİNE DAİR

Çoğu insan ‘’sivil din’’ kavramından habersizdir; oysa modern devletin anahtar kavramlarından biridir bu. Ancak, terkipteki ”din” kelimesinin yarattığı çağrışımın aksine, modern devletin şifrelerinden biri olarak sivil din özünde seküler bir kavramdır. Sivil din modern devletin siyasî itaate kültürel temel kazandırmak, uyruklarını itaate alıştırmak ihtiyacından doğmuştur. Sivil din, kısaca, ‘’yurttaşlık dini’’dir; bireylerin devleti onaylayan itaatkâr yurttaşlar…

Read More