İKTİDARIN ANAYASAYA AYKIRI SEÇİM PLANI NE ANLAMA GELİYOR?

Çok ilginç bir seçime doğru gidiyoruz. Eğer AKP-MHP cenahından gelen sinyaller önümüzdeki haftalar ve aylarda yaşayacaklarımızı doğru bir şekilde haber veriyorsa, cumhurbaşkanlığı ve yasama organı seçimleri 14 Mayıs’ta yapılacak demektir. Eğer öyleyse, bu, iktidar cenahının katmerli bir anayasa ihlâline hazırlandığı anlamına gelmektedir. Bu katmerli anayasa ihlâlini şöyle özetleyebilirim: Görevdeki Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan kendi aldığı ‘’seçimlerin…

Read More

BİREYCİLİK, DAYANIŞMA VE KOLEKTİVİZM

Ondokuzuncu yüzyılın sonlarında Alman sosyolog Ferdinand Tönnies (1855-1936) sanayileşmenin toplumsal yapı ve kurumlar üzerindeki etkilerini ele aldığı Gemeinschaft und Gesellschaft (1887) adlı eserinde geleneksel cemaatçi-dayanışmacı toplumsal yapıların yerini gitgide bireyci toplumsal formasyonlara bıraktığını tespit ediyordu. Tönnies’e göre, sanayileşme öncesinin geleneksel toplumu ‘’birincil’ ilişkiler ve bağlılıklara dayanan ve grubun ortak amaç ve değerlerini bireyselliğin (bireysel ilgi…

Read More

DEVA PARTİSİ DOĞRU YOLDA

‘’Altılı Masa’’nın anayasa değişikliği önerileri ile kimi diğer politik meselelerde aldığı tutumlar ümit verici olsa da, bu inisiyatiflerde ifadesini bulan siyasî vizyonunun yeterince- yani Türkiye’nin ihtiyacı ölçüsünde- radikal olmadığına daha önce birkaç kere dikkat çekmiştim. Bu da, muhalefet önümüzdeki seçimlerden sonra yasama ve yürütmenin kontrolünü ele geçirse bile, ülkenin geleceği hakkında aşırı ümitlere kapılmamamız gerektiği…

Read More

MUHALEFETİN SEÇİM STRATEJİSİ VE HDP

Cumhurbaşkanlığı ve Millet Meclisi seçimleri her gün biraz daha yaklaşır ve siyaset iyice kızışırken bu yarıştan iktidarın mı yoksa muhalefet ittifakının mı galip çıkacağı konusunda güvenle bir tahmin yürütmek halâ zor görünüyor. Gerçekten de, AKP-MHP iktidarının ülkeyi içine sürüklediği ve halkın gündelik hayatını son derece zorlaştıran çok yönlü çıkmaza karşısında, bir yıl öncesine göre iktidar…

Read More

İKTİDARIN ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ TEKLİFİ KÖTÜ NİYETLİ BİR TUZAKTIR

Genel seçimler yaklaşırken iktidarın ve muhalefetin karşılıklı hamleleri siyasî gündemi tamamen işgal etmiş durumda. Geçen yazımda belirttiğim gibi, Ekrem İmamoğlu’nun cezasının ve siyaset yasağının kanun yolundan dönmesi ihtimalinde iktidar bloğu bu sefer ‘’başörtüsü kozu’’nu kullanma yoluna başvurabilecektir. Başörtüsü kozundan ne kastettiğim açıktır: İktidarın, 9 Aralıkta TBMM’ye sunduğu ve görünüşe göre, başörtülülere karşı ayrımcılığı önlemeyi amaçlayan…

Read More

DEVLET HUKUKA VE DEMOKRASİYE SAYGI GÖSTERMEK ZORUNDADIR

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun YSK üyelerine hakaret isnadından yargılandığı ceza davasında üç yıla yakın hapis yanında siyasî haklardan mahrumiyetle de cezalandırılması toplumun özellikle muhalif kesimlerinde infial havası yarattı ve genel seçimler arifesinde olmamız nedeniyle zaten ısınmış olan siyasî atmosferi daha da kızdırdı. Mahkemenin kararına ilişkin haberin kamuoyuna yansımasının hemen ardından gerek İmamoğlu’nun kendisi…

Read More

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ ÖNERİLERİNE DEVAM

Muhalefetin Anayasa değişikliği önerileri paketinde Temel Hak ve Hürriyetlerin hukukî rejimiyle ilgili iki önemli değişiklik öngörülüyor. Bunlardan biri ‘’insan onuru’’nun dokunulmazlığının vurgulanması ve ‘’anayasal düzenin temeli’’ haline getirilmesi, diğeri ise özgürlük karinesinin ‘’hürriyet esas sınırlama istisnadır’’ (m. 13) şeklinde anayasallaştırılmasıdır.  Bu kısımda bazı teknik sorunlar da vardır; nitekim, temel hak ve hürriyetlerin ‘’kötüye kullanılması’’nın yasaklanmasına…

Read More

MUHALEFETİN ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ ÖNERİLERİ

Geçen hafta ‘’Altılı Masa’’ parlamenter sisteme geçiş için beklenen anayasa değişikliği önerilerini açıkladı. Seçimler yaklaştıkça muhalefet bloğunun iktidara gelmeleri halinde neler yapmayı tasarladıkları hakkında gitgide daha fazla ayrıntı vermeye başlaması iyi bir gelişme. Ancak, daha önce çeşitli vesilelerle yazdığım gibi, Altılı Masa’nın şimdiye kadarki ilgisi hükûmet sistemi değişikliğiyle -yürürlükteki ‘’başkancı’’ otoriter sistemden ‘’güçlendirilmiş’’ parlamenter sisteme…

Read More

Sheldon Richman ÖZGÜRLÜĞÜ KEYFÎ OLARAK AYRIŞTIRMAK

Benim en çok nefret ettiğim şey, bazı piyasa severler tarafından da kullanılan, sözüm ona ‘’kişisel özgürlük’’ (veya sivil özgürlükler) ile ‘’iktisadî özgürlük’’ arasında yapılan ayrımdır. Genellikle vicdan ve din, ifade ve basın özgürlüklerini içeren ilkinin yüce ve manevî olduğu, buna karşılık ticaretle ve zenginlik arayışıyla ilgili olan ikincisinin bayağı ve maddeci olduğu düşünülür. Bu düşüncenin…

Read More