TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ (2003)

Milli Güvenlik Kurulu’nun en son bildirisinde yine –neredeyse mutat olduğu üzere- Irak’ın toprak bütünlüğünün korunmasından söz ediliyor. Bu ifadeye ilk defa rastlamıyoruz; resmî makam ve şahıslar buna çok sıkça başvuruyor ve özellikle Irak sorununun gündeme geldiği her defasında onun “toprak bütünlüğü’’nün korunmasını Türkiye’nin birinci kaygısı olarak belirtiyorlar. Aslında yanlış olan bu ibareyle anlatmak istedikleri tabiî…

Read More

‘’YERLEŞİK HAYDUTLAR’’ YA DA DEVLETÇİ ROMANTİZMİN DAYANAKSIZLIĞI

Amerikalı iktisatçı ve siyaset bilimci Mancur Olson’a (1932-1998) göre, insanoğlunun anarşiden medenî hayata geçişinin hikâyesi, ‘’başıboş haydutlar’’dan ‘’yerleşik haydutlar’’a geçişin hikâyesi olarak özetlenebilir. Devletin henüz ortaya çıkmadığı çağlarda toplumlar yağmalama ve yakıp-yıkma saikiyle hareket eden serseri haydutların tasallutu altındaydılar; ‘’medeniyet’’le birlikte ise onun yerini toplumu başıboş haydutlardan korumaya çalışan ama bunu iyilikseverliklerinden değil de sömürebilecekleri…

Read More

GÜVEN, HOŞGÖRÜ VE EMPATİ YA DA TOPLUMSAL SERMAYENİN TAHRİBİ

Türkiye’nin siyasî rejiminin -özgürlük ve insan hakları, hukuk ve adalet, demokrasi, barış ve refah gibi- toplumsal-siyasal ideallerle ilişkisi son yıllarda neredeyse tamamen kopmuştur. Maalesef, son on yılda önce AKP sonra AKP-MHP yönetimi Türkiye toplumunu özgürlüksüzlük ile yoksulluğun at başı gittiği bir kapana sıkıştırmış bulunuyor. Türkiye liberal-demokratik kriterleri esas alan bütün uluslararası endekslerde gitgide daha alt…

Read More

ÖZGÜRLÜĞE ÖVGÜ (2007)

Benim gözümde en temel değer özgürlüktür. Elbette, değerli olan başka toplumsal-siyasal ideallerin de var olduğunu inkâr etmiyorum. Ama, onların hepsinin de varlığı en önce özgürlüğe bağlıdır. Özgürlük, insan olarak varoluşumuzu yeryüzünde anlamlı hale getirmenin temel şartıdır. Kendimizi ve çevremizi yenileyerek, her dem yeniden üreterek var olmamız her şeyden önce özgür olmamıza bağlıdır. Özgürlük bizi en…

Read More

HUKUK TANIMAZLIK VE MEDENİYETSİZLİK

Geçen haftaki yazımda, Osman Kavala’nın Eylül başına kadar serbest bırakılmaması halinde Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin Türkiye hakkında başlatmış olduğu ‘’ihlâl proseürü’’nün müeyyide uygulanmasıyla sonuçlanabileceğine ilişkin haberler üzerine şöyle yazmıştım: ‘’Türkiye hükûmetinin Avrupa’dan gelen bu hatırlatmayı ne kadar ciddiye alacağını ve müeyyideye maruz kalmamak için, yaklaşık altı yıldır nahak yere demir parmaklıklar arkasında esir tutulan Osman…

Read More

YARGININ DARBE SÜREÇLERİNDEKİ ROLÜ (2009)

Şüphe yok ki, olağan bir demokratik hukuk devletinde “yargının darbe süreçlerindeki rolü” diye bir şeyden bahsetmek tuhaf ve son derece yakışıksız bir şey olurdu. Gerçi, her rejimde adli sistemin bir işlevi de kurulu düzenin korunmasına hizmet etmektir. Ama mahkemeler bunu genellikle belli ölçüde adalet dağıtarak sistemin meşruluğunu pekiştirmek suretiyle, yani dolaylı olarak yaparlar. Diğer kamu…

Read More

LAİKLİK, SEKÜLERİZM VE ÖZGÜRLÜK

Laiklik devletin örgütlenmesiyle ilgili olan siyasî bir ilkedir. Laiklik deyince çoğu kişinin aklına ilk önce ‘’din ile devletin’’ veya bizdeki ifadesiyle, ‘’din işleri ile devlet işlerinin ayrılması’’ gelir. Başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere Batı demokrasilerinde buna ‘’Kilise ile Devletin ayrılması’’ denmektedir. ABD’nin ilk başkanlarından Thomas Jefferson da din tesisini yasaklayan ABD Anayasası’nın ‘’Kilise ile…

Read More

GÜNDEME DEĞİNMELER: HUKUK VE DEMOKRASİ

Geçen hafta gazetelerde yer alan ama nedense pek kimsenin dikkatini çekmeyen önemli bir haber vardı: Ekim 2017’den beri tutuklu bulunan Osman Kavala Eylül başına kadar serbest bırakılmazsa Avrupa Konseyi’ni kuran Sözleşme’nin gereği olarak Bakanlar Komitesi Türkiye’ye müeyyide uygulanması kararı alacak. Komite ayrıca Selâhattin Demirtaş’la ilgili olarak ta aynı şekilde ‘’ihlâl prosedürü’’ başlatacağı konusunda Türkiye’yi bir…

Read More

İKTİSADÎ ONARIM VE YARGISAL ADALET

Mehmet Şimşek’in ekonomi yönetiminin başına getirilmesiyle, ülkenin acil siyasî gündeminin hiç değilse bir maddesiyle ilgili olarak iyi yönde -Şimşek’in deyimiyle, ‘’rasyonel bir zemine dönme’’ yönünde- bir adım atılmış görünüyor. Yeni bakanın yaptığı ilk açıklama oldukça güven vericidir: “Türkiye’nin rasyonel bir zemine dönme dışında bir seçeceği kalmamıştır. Kurala dayalı, öngörülebilir bir Türkiye ekonomisi, özlenen refaha ulaşmamızda…

Read More