KILIÇDAROĞLU’NUN HAMLESİ VE SONRASI

Geçen haftanın sanırım en dikkat çeken siyasî olayı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘’Saray’ın talimatıyla’’ iç siyasete müdahale edebileceğinden endişe ettiği SADAT adlı örgütün karargâhına adeta baskın yaparak SADAT’çıları tehdit etmesi oldu: ‘’Seçimin güvenliğini sarsacak herhangi bir şey olursa sorumlusu SADAT’tır ve Saray’dır.’’  Kılıçdaroğlu daha sonra grup toplantısındaki konuşmasında da aynı meseleye temas ederek şunları…

Read More

SİVİL İTAATSİZLİK VE DEMOKRASİ

Sivil itaatsizlik esas olarak demokratik hukuk devletlerinde söz konusu olan bir yurttaş protestosu türüdür. Bununla beraber, demokratik hukuk devleti özelliğini tamamen yitirmiş olmayan veya bu özelliğini önemli ölçüde yitirmiş olmasına rağmen demokratik hukuk devleti olma iddiasını resmen sürdüren devletlerde ortaya çıkabilecek kimi protesto eylemleri de ‘’sivil itaatsizlik’’ olarak nitelenebilir. Herhangi bir kafa karışıklığına meydan vermemek…

Read More

CUMHURBAŞKANINA HAKARET SUÇU KALDIRILMALIDIR

2 Mayıs 2017 tarihinde yaptığım bir facebook paylaşımında şöyle demiştim: ‘’Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iktidardaki Partiye genel başkan olmasının muhtemel sonuçlarından biri, artık AKP’yi de eleştirmenin riskli hale gelmesi ve bu riskten kaçınmayanlar olduğu sürece de “Cumhurbaşkanına hakaret” isnadıyla açılan dava sayısının tavan yapması olacaktır. Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra ‘’Cumhurbaşkanına hakaret’’ davalarının sayısı daha önceki dönemlere…

Read More

KAVALA’NIN MAHKÛMİYETİ TÜRKİYE’DE HUKUKUN ÖLÜM İLANIDIR

Hatırlanacağı gibi, Yargıtay geçen yıl bu sıralar ‘’yılan hikâyesi’’ne dönen Kavala ve ‘’Gezi olayları’’ dosyalarının tek bir davada birleştirilmesine karar vermişti. İşte o davanın ilk derece aşaması nihayet sonuçlandı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi 26 Nisan’da nihayet kararını verdi. Mahkeme sanıkları ‘’darbeye teşebbüs’’ten ağır cezalara çarptırdı. Bu arada Osman Kavala da casusluk suçlamasından beraat ederken,…

Read More

MİLLÎ EGEMENLİK, DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜK

Egemenlik bir siyasî toplumdaki en üstün otoritenin nihaî kaynağına işaret eder. Tarihsel olarak egemenlik mutlak kralların kendilerine rakip olan sosyal ve siyasî güçlere –başta kiliseye ve feodal aristokrasiye- karşı kendi konumlarını güçlendirme arayışı içinde ortaya çıkmıştır. Bu arayışın sonucu da, egemen olan bir hükümdarın (kralın) tepesinde yer aldığı, hiyerarşik olarak örgütlenmiş tek ve bölünmez bir…

Read More

ÂCİL GÜNDEM: İNSAN HAKLARI

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Türkiye’de insan hakları ihlâlleriyle ilgili 2021 raporunu açıklaması bizimkileri çok kızdırdı. Nitekim Dışişleri Bakanlığı bu konuda sert bir açıklama yaparak, Türkiye’ye yöneltilen ‘’asılsız iddialar’’ı külliyen reddettiklerini duyurdu ve ABD’yi Türkiye’nin ‘’terörizmin her türüne karşı yürüttüğü mücadele’’yi anlayamamakla suçladı.  Aslına bakılırsa, Türkiye insan hakları ihlâllerine ilişkin ithamlarla ilk defa karşılaşmıyor, ama sanki bu…

Read More

AKP’NİN CEMAATLEŞMESİNDEN DEVLETİN CEMAATLEŞMESİNE

Siyasî partiler esas olarak temsilî rejimin uygulanma araçları olarak 18. yüzyıl sonlarında ortaya çıkmışlardır. Başlangıçta iktidarı ele geçirme çabası içindeki rakip gruplar veya hizipler olarak ortaya çıkmışlarsa da, partiler zamanla siyasî sistem içinde artan rollerine paralel olarak sürekli faaliyet gösteren disiplinli örgütlere dönüşmüşlerdir. Yirminci yüzyılın başlarından itibaren siyasî partilerin demokratik rejim için önemi fark edilmiş,…

Read More

TÜRKEŞ’İN ”BİLGELİĞİ”

Milliyetçi Hareket Partisi lideri Alparslan Türkeş’in ölümü, ilk bakışta garip gelecek biçimde, devletin ve bütün basın-yayın organlarının aşırı bir saygı gösterisiyle birlikte onun kişiliğine sahip çıkmalarına yol açtı. Olayın garip görünmesinin nedeni şu: Türkeş’in bilinen kariyerini karakterize eden, mahiyeti açıkça belli bir milliyetçilik çizgisinin militanca bayraktarlığını üstlenmiş olmasıydı. Bu ise çoğulcu demokrasi olmak iddiasındaki bir…

Read More