Toplumların hayatında kurumların vazgeçilmez bir yeri vardır, kurumlar toplum hayatının şekillenmesinde ve işleyişinde önemli bir rol oynarlar. Bireylerin kendi barışçı amaçlarını gerçekleştirmelerinin zeminini oluşturan kurumlar bir toplumun ortak hedeflerine ulaşmasının da temel araçlarıdırlar. Kurumlardan söz etmeye başlamışken, konuşma dilinde yaygın olan -ama akademik literatürde bile tamamen kaçınılamayan- bir yanlış anlamayı düzeltmek gerekiyor. Bizde ‘’kurum’’ deyince,…

Bugün yine hukuktan söz etmek istiyorum. Bu, son on yıldaki yazı ve konuşmalarımda, altı yıldır da bu gazetedeki yazılarımda en çok işlediğim konudur. Türkiye’nin içinde bulunduğu şartlar dikkate alındığında, bir kere daha aynı temayı ele almam her halde garipsenmeyecektir. AKP-MHP iktidarının himmetiyle (!) hukuk ve adalet fikrinin zihinlerden neredeyse silinme noktasına geldiği bugünkü Türkiye şartlarında…

Hatırlayanlar olacaktır: Yirmi yıl kadar önce Hindistan doğumlu Amerikalı gazeteci-yazar Fareed R. Zakaria sadece ABD’de değil Türkiye dahil başka pek çok ülkede de demokrasiyle ilgili kamusal tartışmanın odağına yerleşmişti. Bunun nedeni, yazarın 2003 yılında yayımlanan The Future of Freedom: llliberal Democracy at Home and Abroad adlı kitabıydı. Özel olarak, bu kitapta önerilen ‘’liberal olmayan demokrasi’’…

https://www.independent.org/issues/article.asp?id=1998

Son haftalarda milletçe ardı ardına şahit olduğumuz ve ‘’artık bu kadarı da olmaz!’’ dediğimiz türden haksızlık ve hukuksuzluklar serisi evrensel bir hakikatin yeniden vurgulanmasını gerektiriyor: Hukuk hür ve medenî bir toplumun temelidir. Hür ve medenî bir toplum emirle değil, hukukla yönetilen toplumdur. Medeniyet barışçı bir iş birliği düzeni içinde bir arada yaşamayı mümkün kılan ortak…

David R. Henderson* Lisans düzeyindeki mikro ekonomi derslerinin gözde bir konusu piyasa başarısızlığı sorunudur. Ne yazık ki, kavram doğru olsa da, pek çok insan hatta iktisatçı bu konuda şu üç şekilden birinde yanılmaktadır. Birincisi, onlar gerçekte hükümet müdahalesinin sonucu olan problemleri çok defa piyasa başarısızlığına atfetmektedirler. İkincisi, İktisatçılar sık sık ‘’masabaşı iktisadı’’ yapma tuzağına düşmekte…

Aşağı yukarı dört aydır devam eden PKK’nın silâhsızlandırılması ve tasfiyesi meselesinin daha ne kadar ülkenin siyasî gündemini işgal edeceği ve ayrıca bu girişimin Kürt Sorununda yeni bir ‘’çözüm süreci’’yle tamamlanıp tamamlanmayacağı halâ belli değil. Öte yandan, bu konu bir arka plan gündemi olarak devam ederken, bu arada gündemimize İstanbul Barosu yönetiminin görevden alınarak Başkan  Kaboğlu…

Phillip W. Magness