MEDENİYET YOLU: ÖZGÜRLÜKLERİN UYUMLU BİRLİKTELİĞİ

‘’Bu adı hak eden yegâne özgürlük, aynısını başkalarının elinden almaya kalkışmadığı veya onların bu yöndeki çabalarını engellemediği sürece, herkesin kendi iyi anlayışını kendi tarzında gerçekleştirmeye çalışma özgürlüğüdür.’’ (J.S. Mill, On Liberty) Siz muhtemelen Immanuel Kant’ın aynı konudaki daha ünlü (ve sanırım daha beliğ) formülasyonunu hatırlıyorsunuzdur: ‘’Evrensel bir yasa çerçevesinde başka herkesin özgürlüğüyle bağdaşabilen benzer bir…

Read More

DEVLET İNŞASI

Son zamanların “sosyal bilimci” kisveli kâhinlerinden Francis Fukuyama’nın geçen yıl bir kitabı daha çıktı: “Devlet İnşası: 21. Yüzyılda Devlet Yönetimi ve Dünya Düzeni”. Bazılarının “modern peygamber” dedikleri Fukuyama’nın bu yeni kitabı adının çağrıştırdığı konuyu –devlet inşası- yeniden sosyal bilimlerin gündemine oturttu. Bir farkla ki, neo-muhafazakarların “jakoben emperyalizm” perspektifiyle tutarlı olarak, Fukuyama bu konuyu, eskiden yaygın…

Read More

”ATEŞ TUTMAKTAN DAHA KORKUNÇ”

Eski bir rektörün dört yıl kadar önceki bir sözü YÖK Başkanının Meclisteki bir Araştırma Komisyonu’nda yaptığı sunum vesilesiyle yeniden gündeme geldi. Söz konusu rektör Ekim 2017’deki bir facebook paylaşımında,’’Resûl-i Ekrem Efendimiz (SAV) yabancı bir kadının elini tokalaşmak için tutmanın, ateş tutmaktan daha korkunç olduğunu haber vermiş, namahremin elini tutanın cehennem ateşi avuçlayacağına işarette bulunmuştur” şeklinde…

Read More

BİR EĞİTİM VE ÜNİVERSİTE PERSPEKTİFİ

1. Giriş Hükümetin yüksek öğretimin hukuki zeminini değiştirme girişimi dolayısıyla, bir süredir bu konuyu tartışıyor, daha doğrusu tartışır gibi yapıyoruz. Başlangıçta ben bu meselede epeyce ümitliydim, bu girişimin Türkiye’nin yükseköğretim sistemini halihazırdakinden daha makul ve medeni bir topluma yakışır bir duruma getirebileceğini düşünüyordum. Hükümetin bir önceki Milli Eğitim Bakanı bu konuda gayet yerinde, üstelik cesaret…

Read More

BİR VESAYET KURUMU OLARAK DEVLET

Sorsanız, hemen hemen herkes vesayete karşıdır; herkes vesayetin aklı başında, yetişkin insanlara göre olmadığını düşünür. Böyle olması da doğaldır, çünkü vesayet insanlara çocukmuşlar gibi veya yapıp ettiklerinin idrakinde değilmişler gibi muamele etmeyi öngörür. Vesayetçi yapı ve kurumların aklî melekeleri yerinde olan onurlu insanları rahatsız etmesi bundan dolayıdır. Paternalizm de vesayetle aynı mantığa dayanır. Kant’ın “tasavvur…

Read More

DEVLETİN, ÖZELLİKLE DE ”TÜRK DEVLETİ”NİN DOĞASI DEĞİŞMEZ

Bir önceki yazıda temas ettiğim 1996 yılındaki meşhur ‘’Susurluk kazası’’ bazı devlet memurlarının kanun kaçaklarıyla yasadışı ilişkiler içine girmiş olduğu gerçeğini ortaya sermişti. Devletin yasadışılığa bulaştığını gösteren bu skandal sivil toplumda yol açtığı tepkiler yanında, birçok resmî ve gayrı resmî araştırma-soruşturmaya da konu olmuştu. Bu konuyla ilgili resmî raporlardan birini 1997 yılında Başbakan Yılmaz o…

Read More

HÜKÛMET SİSTEMİ DEĞİL REJİM SORUNU

Bu günlerde, Sedat Peker’in ifşaatları yüzünden mevcut iktidar konsorsiyumunun başı dertte. İçişleri Bakanı hakkındaki vahim iddialar ve bunların rejimle ilgili imaları devleti ve hükûmeti hiç ilgilendirmemiş görünüyor. Muhalefetin konu hakkında bir Meclis araştırması başlatma girişiminin sonuç vereceği de şüpheli. Ama bu meselenin dışında Türkiye’nin başka kalıcı sorunları da var ilgilenilmesi gereken. AKP’nin başını çektiği bu…

Read More

MAFYA VE DEVLET

Son günlerde Sedat Peker adlı mafya figürünün eski emniyetçi ve siyasetçi Mehmet Ağar ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu hedef alan açıklama ve suçlamaları Türkiye’de devlet-mafya ilişkileri konusunu yeniden gündeme getirdi. ‘’Mafya’’ olarak adlandırılan yasadışı suç örgütlerinin ‘’devlete rağmen’’ varlığı sıradan insanlara anlaşılmaz gelir. Oysa, gerek bu tür örgütlenmelerin ortaya çıkmasını, gerekse bunların varlıklarını sürdürebilmelerini kolaylaştıran,…

Read More

AKADEMİK İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ

Türkiye eskiden beri öyleydi de, son yıllarda iyice tuhaf bir ülke haline geldi. Ama bu öyle zararsız bir tuhaflık filan da değil, bayağı can yakıcı sonuçları var bunun. İşte Türkiye’nin bu can yakıcı tuhaflıklarından biri siyasetle ilgili: Türkiye demokrasi olmak iddiasından bir türlü vaz geçmiyor, ama öte yandan bu iddianın gereklerini yerine getirmekten de ‘’vebadan…

Read More

YİNE KIBRIS SORUNU

Kıbrıs sorunundan en son bir buçuk ay önce Türkiye’nin dış politikasındaki yeni yönelimler bağlamında söz etmişim. Özetle, Türkiye’nin Kıbrıs’ta statükonun devamından, yani çözümsüzlükten yana olduğuna ve ‘’çözümsüzlüğün Kıbrıs Türkleri tarafından da sahici bir çözümmüş gibi algılanmasını sağlamak için uğraş’’tığına dikkat çekmiştim. Son gelişmeler gösteriyor ki, Türkiye’nin geçen sonbahardaki KKTC cumhurbaşkanlığı seçimine yaptığı müdahale bu yönde…

Read More